Uskumru tartışmalarına İzlanda bakışı

Üç hafta önce bültenimizde İzlanda üzerindeki AB yaptırımlarına yer vermiştik. Bu hafta, İzlanda’nın bu konuya yorumunu yayınlıyoruz.

Son günlerde oldukça sık rastladığımız “Uskumru Savaşları” tartışmalarına bir yenisi daha eklenerek, bu kez İzlanda’nın yorumu gündeme geldi. Şehir temsilciliklerinden alınan yorumlara göre, İngiltere’nin Grimsby limanında yer alan balık işleyicilerini tehdit eden, arzı ve iş gücünü riske eden uluslar arası uskumru tartışmalarını,  yaptırımlar yerine bilim sonlandırmalıydı.

Geçtiğimiz günlerde, Avrupa ve yerel balık ticareti müttefikleri arasında artan anlaşmazlığa karşı dostane çözüme ulaşmak amacıyla İzlanda, kilit sanayi rakamlarını içeren bir bilgilendirme yapmış ve  hoş karşılanmıştır.

İngiliz gazetesi, Telegraph’ın haberine göre AB, İskoçyalı balıkçıların baskısı altında ve onların Norveçli emsalleri İzlanda’ya karşı ticari sınırlamalar getirmiştir. Çünkü bu ülkeler Kuzey Atlantik uskumru yönetim programı üzerine anlaşmaya hala varamamaktadırlar.

Tartışmalar, genel olarak İzlanda sularında büyük miktarlarda avcılık üzerine merkezlenmiştir. Kotalar üzerine yapılan konuşmalar geçtiğimiz ay yine bozulmuş, şimdi ise kanunsal sürecinin ne kadar uzun süreceği test edilmesine rağmen, ticarete sekte vurulmakta ve deniz ürünleri ile bağlantılı ülke sayısı artmaktadır.

Bir diğer görüşe göre, bu durum İngiltere deniz ürünleri endüstrisini bölmek üzere tehdit ediyor ve Grimsby’deki işleyiciler, İskoçya’nın av sektörünün AB parlamento üyelerinden tam destek beklemesi sırasında, böyle bir amacı önlemek konusunda umutsuz.

Britanya, İzlanda elçisi, Benedikt Jonsson’a göre, İzlanda, tartışmalı uskumru stoklarının limitlerini aşma sorununu çözmek için çaba sarf ediyor, ancak yaptırımlar İzlanda’ya karşı uygulanırsa, AB uluslar arası yükümlülüklerinin açıkça ihlali söz konusu olacak. İzlanda açısından, AB üyeleri ile bir savaş başlaması söz konusu dahi olamaz. Bu noktada, AB’nin sorun oluşturabilecek kendi kayıtlarını inceleyip incelemediğini soruyor. Ayrıca doğrudan kitleye hitap ederek, dikkate aldıkları şeyin, paylaştıkları ticari yaptırımların, Humberside ile aralarında olan önemli ilişkilere zarar vereceği olduğunu ekliyor. Bu ilişkilerin gittikçe güçlenebileceğinin yanı sıra, dünyada ticaretin en önemli alanı olduğunu da düşünmekteler. İzlanda için bu kadar kolay olduğunu da ekliyor Jonsson. Bu ilişkiyi düzeltmek, pekiştirmek ve artırmak istiyorlar.

Jonsson aslında firmaların kendi endüstrilerini güvence altına almak adına, karar almaya ihtiyaç duymalarından memnun olduklarını, ancak bunun bolluk durumunda uygun olabileceğini ve bu noktada birlik olmak gerektiğine inandıklarını dile getiriyor.

Jonsson’ın daha önce Humberside ve İzlanda arasındaki ilişkiden memnuniyet duyduklarını bildirdiği gibi, bir Birleşmiş Krallıklar üye ülkesinin desteğini almak, Grimsby tarafından kabul görmeyi sağlıyor.

Humber Deniz ürünleri Grubunun Başkan Yardımcısı ve Grimsby Balık Tüccarları kuruluşunun Başkanı, Steve Norton, konu ile ilgili, tartışmalara anlaşmalı olarak bir son verilmesini umduğunu belirtiyor.

Norton’a göre, Grimsby ve Humber sahaları İzlanda deniz ürünleri için çok büyük önem arz ediyor. Pek çok firma İzlanda’nın kendi mülkiyetinde veya bir kısmında ve pek çoğu da İzlanda deniz ürünleri üzerine iş kurma eğiliminde. Tehdit olmadığını, herhangi bir yasağın dayatılmadığını, müzakerelere devam edebilmek için bir tehdit, bir alet olarak kullanıldığını düşünmektedir.  AB ve İskoçya ile savaş kelimesinin telaffuz edilmesi aslında herkesin en son isteyeceği şey, ancak balık İzlanda sularına doğru yüzüyor. Bu da tartışmaların pek de son bulmayacağının açık bir kanıtı aslında.
Arşive gitmek için tıklayınız

Paylaş: